|
Sübhaneke |

|
Sübhânekellâhümme ve bi hamdik ve tebârakesmük ve teâlâ ceddük (ve celle senâük*) ve lâ ilâhe
ğayrük) * Ve celle senâük yalnızca cenaze namazlarında kullanılır. |
Allah'ım! Sen eksik sıfatlardan pak ve uzaksın. Seni daima böyle tenzih eder ve överim. Senin adın
mübarektir. Varlığın her şeyden üstündür. Senden başka ilah yoktur. |
Ettehiyyâtü |
 |
Ettehiyyâtü lillâhi vessalevâtü vettayibât. Esselâmü aleyke eyyühen-Nebiyyü ve rahmetüllahi ve berakâtühüh.
Esselâmü aleynâ ve alâ ibâdillâhis-Sâlihîn. Eşhedü en lâ ilâhe illallâh ve eşhedü enne Muhammeden abdühû ve Rasülüh. |
Dil ile, beden ve mal ile yapılan bütün ibadetler Allah'a dır. Ey Peygamber! Allah'ın selamı,
rahmet ve bereketleri senin üzerine olsun. Selam bizim üzerimize ve Allah'ın bütün iyi kulları üzerine olsun. Şahitlik
ederim ki, Allah'tan başka ilah yoktur. Yine şahitlik ederim ki, Muhammed, O'nun kulu ve Peygamberidir. |
Allâhümme Salli |
 |
Allâhümme salli alâ Muhammedin ve alâ âli Muhammed. Kemâ salleyte alâ İbrahime ve alâ
âli İbrahim. İnneke hamidün mecîd. |
Allah'ım! Muhammed'e ve Muhammed'in ümmetine rahmet eyle; şerefini yücelt. İbrahim'e ve İbrahim'in
ümmetine rahmet ettiğin gibi. Şüphesiz övülmeye layık yalnız sensin, şan ve şeref sahibi de
sensin. |
Allâhümme Barik |
 |
Allâhümme barik alâ Muhammedin ve alâ âli Muhammed. Kemâ barekte alâ İbrahîme ve alâ
âli İbrahim. İnneke hamidün mecîd. |
Allah'ım! Muhammed'e ve Muhammed'in ümmetine hayır ve bereket ver. İbrahim'e ve İbrahim'in ümmetine
verdiğin gibi. Şüphesiz övülmeye layık yalnız sensin, şan ve şeref sahibi de sensin. |
Rabbenâ âtina |

|
Rabbenâ âtina fid'dünyâ haseneten ve fil'âhirati haseneten ve kınâ azâbennâr. Birahmetike yâ
Erhamerrahimîn |
Allah'ım! Bize dünyada iyilik ve güzellik, ahirette de iyilik, güzellik ver. Bizi ateş azabından koru. |
Rabbenâğfirlî |

|
Rabbenâğfirlî ve li-vâlideyye ve lil-Mü'minine yevme yekûmü'l hisâb. |
Ey bizim Rabbimiz! Beni, anamı ve babamı ve bütün mü'minleri hesap gününde (herkesin sorguya çekileceği
günde) bağışla. |
Kunut Duaları |
 |
Allâhümme innâ nesteînüke ve nestağfirüke ve nestehdik. Ve nü'minü bike ve netûbü ileyk. Ve netevekkelü
aleyke ve nüsni aleykel-hayra küllehü neşkürüke ve lâ nekfürüke ve nahleu ve netrükü men yefcürük. |
Allahım! Senden yardım isteriz, günahlarımızı bağışlamanı isteriz,
razı olduğun şeylere hidayet etmeni isteriz. Sana inanırız, sana tevbe ederiz. Sana güveniriz. Bize
verdiğin bütün nimetleri bilerek seni hayır ile överiz. Sana şükrederiz. Hiçbir nimetini inkar etmez ve onları
başkasından bilmeyiz. Nimetlerini inkar eden ve sana karşı geleni bırakırız. |
 |
Allâhümme iyyâke na'büdü ve leke nüsalli ve nescüdü ve ileyke nes'a ve nahfidü nercû rahmeteke ve nahşâ
azâbeke inne azâbeke bilküffâri mülhık. |
Allahım! Biz yalnız sana kulluk ederiz. Namazı yalnız senin için kılarız, ancak
sana secde ederiz. Yalnız sana koşar ve sana yaklaştıracak şeyleri kazanmaya çalışırız.
İbadetlerini sevinçle yaparız. Rahmetinin devamını ve çoğalmasını dileriz. Azabından
korkarız, şüphesiz senin azabın kafirlere ve inançsızlara ulaşır. | |
|
Fatiha Sûresi |

|
Okunuşu: Elhamdü lillâhi rabbil'alemin. Errahmânir'rahim. Mâliki yevmiddin. İyyâke na'budü ve
iyyâke neste'în, İhdinessırâtel müstakîm. Sırâtellezine en'amte aleyhim ğayrilmağdûbi aleyhim ve
leddâllîn. |
Anlamı: Hamd, âlemlerin Rabbi, merhametli olan, merhamet eden ve Din Günü'nün sahibi olan Allah'a mahsustur.
(Allahım!) Ancak sana kulluk eder ve yalnız senden yardım dileriz. Bizi doğru yola, nimete erdirdiğin
kimselerin, gazaba uğramayanların, sapmayanların yoluna eriştir. |
Fil Sûresi |
 |
Okunuşu: Elem tera keyfe fe'ale rabbüke biashâbilfîl. Elem yec'al keydehüm fî tadlîl. Ve
ersele aleyhim tayran ebâbîl. Termîhim bihicâratin min siccîl. Fece'alehüm ke'asfin me'kûl. |
Anlamı: (Ey Muhammed! Kâbe'yi yıkmaya gelen) Fil sahiblerine Rabbinin ne ettiğini
görmedin mi? Onların düzenlerini boşa çıkarmadı mı? Onların üzerine, sert taşlar atan sürülerle
kuşlar gönderdi. Sonunda onları, yenilmiş ekin gibi yaptı. |
Kurayş Sûresi |
 |
Okunuşu: Li'î lâfi Kurayş'in. Îlâfihim rihleteşşitâi vessayf. Felya'büdû
rabbe hâzelbeyt. Ellezî et'amehüm min cû'in ve âmenehüm min havf. |
Anlamı: Kureyş kabilesinin yaz ve kış yolculuklarında uzlaşması
ve anlaşması sağlanmıştır. Öyleyse kendilerini açken doyuran ve korku içindeyken güven veren
bu Kâbe'nin Rabbine kulluk etsinler. |
Mâun Sûresi |
 |
Okunuşu: Era'eytellezî yükezzibü biddîn. Fezâlikellezî, yedu'ulyetîm. Ve lâ yehüddü alâ
ta'âmilmiskîn. Feveylün lilmüsallîn. Ellezîne hüm an salâtihim sâhûn. Ellezîne hüm yürâûne. Ve yemne'ûnelmâ'ûn. |
Anlamı: (Ey Muhammed!) Dini yalan sayanı gördün mü? Öksüzü kakıştıran, yoksulu
doyurmaya yanaşmayan kimse işte odur. Vay o namaz kılanların haline ki: Onlar kıldıkları
namazdan gâfildirler. Onlar gösteriş yaparlar. Onlar basit şeyleri (ödünç) dahi vermezler. |
Kevser Sûresi |

|
Okunuşu: İnnâ a'taynâkelkevser. Fesalli lirabbike venhar. İnne şânieke hüvel'ebter. |
Anlamı: (Ey Muhammed!) Doğrusu sana pek çok nimet vermişizdir. Öyleyse Rabbin için namaz
kıl, kurban kes. Doğrusu adı, sanı ortadan kalkacak olan, sana kin tutan kimsedir. |
Kâfirûn Sûresi |

|
Okunuşu: Kul yâ eyyühel kâfirûn. Lâ a'büdü mâ ta'büdûn. Ve lâ entüm âbidûne mâ a'büd.
Ve lâ ene âbidün mâ abedtüm. Ve lâ entüm âbidûne mâ a'büd. Leküm dînüküm veliye dîn. |
Anlamı: (Ey Muhammed!) De ki: Ey inkârcılar! Ben sizin taptıklarınıza
tapmam. Benim taptığıma da sizler tapmazsınız. Ben de sizin taptığınıza tapacak
değilim. Benim taptığıma da sizler tapmıyorsunuz. Sizin dininiz size, benim dinim banadır. |
Nasr Sûresi |
 |
Okunuşu: İzâ câe nasrullahi velfeth. Ve raeytennâse yedhulûne fî dinillâhi efvâcâ.
Fesebbih bihamdi rabbike vestağfirh. İnnehû kâne tevvâbâ. |
Anlamı: (Ey Muhammed!) Allah'ın yardımı ve zafer günü gelip, insanların
Allah'ın dinine akın akın girdiklerini görünce, Rabbini överek tesbih et; O'ndan bağışlama dile,
çünkü O, tevbeleri daima kabul edendir. |
Tebbet Sûresi |
 |
Okunuşu: Tebbet yedâ ebî lehebin ve tebb. Mâ eğnâ anhü mâlühû ve mâ keseb. Seyeslâ
nâren zâte leheb. Vemraetühû hammâletelhatab. Fî cî dihâ hablün min mesed. |
Anlamı: Ebû Leheb'in elleri kurusun; kurudu da! Malı ve kazandığı
kendisine fayda vermedi. Alevli ateşe yaslanacaktır. Karısı da, boynunda bir ip olduğu halde ona
odun taşıyacaktır. |
İhlas Sûresi |
 |
Okunuşu: Kul hüvellâhü ehad. Allâhüssamed. Lem yelid ve lem yûled. Ve lem yekün lehû küfüven
ehad. |
Anlamı: (Ey Muhammed!) De ki: O Allah bir tektir. Allah her şeyden müstağni
ve her şey O'na muhtaçtır. O doğurmamış ve doğmamıştır. Hiç bir şey O'na
denk değildir. |
Felak Sûresi |
 |
Okunuşu: Kul e'ûzü birabbilfelak. Min şerri mâ halak. Ve min şerri ğasikın
izâ vekab. Ve min şerrinneffâsâti fil'ukad. Ve min şerri hâsidin izâ hased. |
Anlamı : (Ey Muhammed!) De ki: Yaratıkların şerrinden, bastırdığı
zaman karanlığın şerrinden, düğümlere nefes eden büyücülerin şerrinden, hased ettiği zaman
hasedçinin şerrinden, tan yerini ağartan Rabbe sığınırım. |
Nâs Sûresi |
 |
Okunuşu: Kul e'ûzü birabbinnâsi. Melikinnâsi. İlâhinnâs. Min şerrilvesvâsilhannâs.
Ellezî yüvesvisü fî sudûrinnâsi. Minelcinneti vennâs. |
Anlamı: (Ey Muhammed!) De ki: İnsanlardan ve cinlerden ve insanların gönüllerine
vesvese veren o sinsi vesvesecinin şerrinden, insanların Tanrısı, insanların hükümranı ve insanların
Rabbi olan Allah'a sığınırım. | |
|
 |
|