BEN YÜRÜREM YANE YANE
Ben
yürürem yane yane, Aşk boyadi beni kane
Ne
akilem ne Divane, Gel gör beni aşk neyledi
Gah
eserem yeller gibi, Gah tozaram yollar gibi
Gah
akaram seller gibi, gel gör beni aşk neyledi *** ***
Akan
sulayın çağlaram, Dertli cigerem dağlaram
Şeyhim
anuban ağlaram, gel gör beni aşk neyledi
Ya
elim al kaldır beni, ya vaslına erdir beni
Çok
ağladım güldür beni, gel gör beni aşk neyledi *** ***
Mecnun
oluban yürürem, ol yari düşte görürem
Uyanıp
melul oluram, gel gör beni aşk neyledi
Miskin
Yunus biçareyem, baştan aşağı yareyem
Dost
ilinden avareyem, gel gör beni aşk neyledi *** ***
Akıl
: Akıllı
Divane
: Deli, Meczup
Melül
: Elem
SEVELİM SEVİLELİM
Hak
cihana doludur, kimseler Hakkı bilmez
Onu
sen senden iste, o senden ayrı olmaz
Dünyaya
gelen geçer, bir bir şerbetin içer
Bu
bir köprüdür geçer, Cahiller onu bilmez *** ***
Gelin
tanış olalım, işin kolayın tutalım
Sevelim
sevilelim, dünya kimseye kalmaz
Yunus
sözün anlar isen, mani'sini dinler isen
Sana
iyi dirlik gerek, bunda kimseler kalmaz *** ***
Mani
: Anlam
GÖNÜLLER YAPMAYA GELDiM
Benim
bunda kararım yok, bunda gitmeye geldim
Bezirganım
mataım çok, alana satmağa geldim.
Ben
gelmedim da'vi için benim işim sevi için
Dostun
evi gönüllerdir, gönüller yapmağa geldim *** ***
Dost
eşruğu deliliğim, aşıklar bilir neliğim
Devşuruben
ikiliğim, birliğe bitmeye geldim
Yunus
Emre aşık olmuş, ma'şuka derdinden olmuş
Gerçek
erin kapısında ömrüm harcamaya geldim *** ***
bezirgan:
Tüccar
mata
: Mal,erzak
dav'i
: Dava peşinde koşmak,kavga,dava.
sev'i
: Sevgi
eşruk
: Sarhoşluk
devşuruben
: Kaldırıp
bitmek
: Kavuşmak
maşuk
: Allah (aşık olunan)
DİLSİZLER HABERİN
Dilsizler
haberin kulaksız dinleyesi
Dilsiz
kulaksız sözü, can gerek anlayaşı
Dinlemeden
anladık, anlamadan eyledik
Gerçek
erin bu yolda yokluktur sermayesi *** ***
Biz
sevdik aşık olduk, sevildik maşuk olduk
Her
dem yeni dirlikte, bizden kim usanası
Miskin
Yunus ol veli, yerde gökte dopdolu
Her
taş altında gizli, bin imran oğlu MUSİ *** ***
di˜rlik:
Hayat
imran
oğlu MUSİ : MUSA peygamber
AŞK KİTABIN OKURUZ
Söylememek
harcısı, söylemeğin hasıdır
Söylemeğin
harcısı, gönüllerin pasıdır
Cümle
yaratılmışa bir göz ile bakmayan
Halka
müderris ise, hakikatte asidir *** ***
Şeriat
haberini şerh ile eydem işit
Şeriat
bir gemidir, hakikat deryasıdır
Ol
geminin tahtası her nice muhkem ise
Deniz
mevci kat olsa, tahta uşanasıdır *** ***
Bundan
içeri haber işit, eydeyin ey yar
Hakikatin
kafiri, şer'in evliyasıdır
Biz
talib-i ilimleriz, aşk kitabın okuruz
Calap
müderris bize, aşk hod medresedir *** ***
Harcısı
: Uygunu
Has
: Güzel
Şeriat
: Kuranın Dışsal, açık anlamı
Şerh
: Açıklama
Eydem
: Söyleyim
Hakikat
: Kuranın gizli anlamlarının bilindiği makam
Muhkem
: Kuvvetli
Mevc
: Dalga
Kat
: Kesme
Uşanmak
: Kırılmak
Kafir
: İnkar eden, gerçeği örten
Şer'in
: Şeriatın
Evliya
: Hak dostu,Hakiki dindar
Talib-i
ilim : İlim öğrenen
Hod
: Kendi, zaten
NİCE BESLEYESİN
Nice
bir besleyesin, bu kadd ile kameti
Düştün
dünya zevkine unuttun kıyameti
Dürüs,
kazan, ye yedir, bir gönül ele getir
Yüz
KABEden yiğrektir, bir gönül ziyareti *** ***
Uslu
değil delidir Halka Salusluk satan
Nefsin
müslüman etsin var ise kerameti
Yunus
imdi sen dahi, gerçeklerden olagör
Gerçek
erenler imiş, cümlenin ziyareti *** ***
Kadd
: Boy,pos
Kamet
: Boy
Dürüs
: Toplayıp biraraya getirme
Yiğrek
: Daha iyi
Salusluk:
Hilekarlık
Keramet
: Olağanüstü işler, haller
BU BİR ACAİB HALDİR
Bu
bir acaip haldir bu hale kimse ermez
Alimle
davi kılar, Veli değme göz görmez
İlm
ile hikmet ile, kimse ermez bu sırra
Bu
bir acaib sırdır, ilme kitaba sığmaz *** ***
Alem
ilmi okuyan, dört mezhep sırrın duyan
Aciz
kaldı bu yolda, bu aşka el uramaz
Yunus
canını terk et, bildiklerini terk et
Fena
olmayan suret, şahına vasıl olmaz *** ***
Davi
: Savunulan sey
Veli
: Amma lakin
Fena
: Benliği terkedip yokluk halinde olma
AŞK MAKAMI
Aşk
makamı al˜ ır, aşk kadim ezelidir
Aşk
sözünü söyleyen, cümle kudret dilidir
Diyen
o, işiten o, gösteren o
Her
sözü söyleyen o, suret can menzilidir *** ***
Suret
söz kanda buldu, söz sahibi kaçan oldu
Surete
kendi geldi, dil hikmetin yoludur
Bu
bizim işretimiz, oldur bu lezzetimiz
İçip
esridiğimiz, aşk şerbeti gölüdür
Yunus
sözünde yalan, görmedi mumin olan
Ömrün
zülmete salan, marifet yoksuludur *** ***
Ali
: Yüksek,yüce
Menzil
: Ulaşılacak yer
İşret
: Eğlence
Eşrimek:
Sarhoş olmak
Zülmet
: Karanlık
Marifet:
Tasavvufta üstün bir makam
HAK BİR GÖNÜL VERDİ
Hak
bir gönül verdi bana, ha demeden hayran olur
Bir
dem gelir şadan olur, bir dem gelir giryan olur
Bir
dem gelir söyleyemez, bir sözü şerh eyleyemez
Bir
dem cehalette kalır, nesne bilmez nadan olur *** ***
Bir
dem dev olur ya peri, viraneler olur yeri
Bir
dem uçar BELKIS ile sultan-ı ins u can olur
Bir
dem varır mescitlere, yüz sürer anda yerlere
Bir
dem varır deyre girer, incil okur ruhban olur *** ***
Bir
dem gelir İSA gibi ölmüşleri diri kılar
Bir
dem girer kibr evine, Firavn ile Haman olur
Bir
dem döner CEBRAİLE rahmet saçar her mahfile
Bir
dem gelir gümrah olur, miskin Yunus hayran olur *** ***
Hayran
: Şaşkın
Şadan
: Sevinçli
Giryan
: Ağlayan
Beşaret:
Mujdelenmek
Şerh
: Açıklama
Nadan
: Cahil
Deyr
: Kilise
Ruhban
: Rahip
Mahfil
: Toplantı yeri
Gümrah
: Sapmış
AŞKIN ALDIN BENDEN BENİ
Aşkın
aldı benden beni, bana seni gerek seni
Ben
yanarım dün ü günü, bana seni gerek seni
Ne
varlığa sevinirim, ne yokluğa yerinirim
Aşkın
ile avunurum bana seni gerek seni *** ***
Aşkın
aşıklar öldürür,Aşk denizine daldırır
Tecelli
ile doldurur,bana seni gerek seni
Aşkın
şarabından içem,Mecnun olup yola düşem
Sensin
dün ü gün endişem, Bana seni gerek seni *** ***
Sufilere
sohbet gerek, Ahilere ahret gerek
Mecnunlara
Leyla gerek, bana seni gerek seni
Eğer
beni öldüreler, külüm göğe savuralar
Toprağım
anda çağırır, bana seni gerek seni *** ***
Cennet
dedikleri ne ki, bir kaç köşkle birkaç huri
İsteyene
ver onları, bana seni gerek seni
Yunus-durur
benim adım, gün geçtikce artar ödüm
İki
cihanda maksudum, bana seni gerek seni *** ***
Tecelli:
Allah eserlerinin mevcut olanda görünmesi
Sufi
: Derviş
Maksud
: Amaç
BİR KEZ GÖNÜL YIKTIN İSE
Bir
kez gönül yıktın ise
Bu
kıldığın namaz değil
Yetmişiki
millet dahi
Elin
yüzün yumaz değil
*** ***
Yol
odur ki, doğru vara
Göz
odur ki, Hakkı göre
Er
odur ki alçak dura
Yüceden
bakan göz değil
İLİM İLİM BİLMEKTİR
İlim
ilim bilmektir, ilim kendin bilmektir
Sen
kendini bilmezsin, ya nice okumaktır
Okumaktan
mani ne, kişi Hakkı bilmektir
Çün
okudun bilemedin, ha bir kuru emektir *** ***
Okudum
bildim deme, çok taat kıldım deme
Eri
hak bilmez isen, abes yere yelmektir
Dört
kitabın manisi, bellidir bir elif te
Sen
elif dersin hoca, manisi ne demektir *** ***
Yunus
der ki Ey hoca
Gerekse
var bin Hacca
Hepisinden
iyice
Bir
gönüle girmektir *** ***
Taat
: İbadet
Abes
: Boş yere, boşuna
Yelmek
: Ardından gitmek
Manisi
: Anlamı
EY BENİ AYIPLAYAN
Ey
beni ayıplayan, gel beni aşktan kurtar
Elinden
gelmez ise, söyleme fasid haber
Hiç
kimsene kendinden, halden hale gelmedi
Cümlemizin
halini, maşuk eder mukarrer *** ***
Aşıkların
her hali, Maşuk katında biter
Sözün
var ona söyle, benim elimde ne var
Her
kim aşk kadehinden,içti ise bir cura
Ona
ne yad ne biliş, ona nesrik ne humar *** ***
Dost
yüzünden nikabı, her kim giderdi ise
Hicap
kalmadı ona, ayruk ne hayr u ne şer
Şeriat
edebinden korkaram söylemeye
Yokise
eydeyidim daha ayrıksı haber
Dost
kılıçından Yunus ölürse gam değil
Dost
göğünden uyanan, Maşuk burcundan doğar *** ***
Fasid
: Bozucu, fesat
Mukarrer
: Kararlaştırılmış
Cur'a
: Yudum
Yad
: Yabancı
Biliş
: Tanıdık
Humar
: İçkinin verdiği başağrısı
Nesrik
: Sarhoş
Ayrıksı
: Aykırı
Nikap
: Perde, yüz örtüsü
HABER EYLEN AŞIKLARA
Haber
eylen aşıklara, Aşka gönül veren benem
Aşk
bahrisi oluban denizlere dalan benem
Gördüm
göğün meleklerin, her biri bir işteymis
Hak
Calabın zikrin eden İNCİL benem KURAN benem *** ***
Gördüm
diyen değil, gören
Bildim
diyen değil, bilen
Bilen
O'dur, gösteren O,
Aşka
esir olan benem *** ***
Deli
oldum adım Yunus
Aşk
oldu bana kılavuz
Hazrete
değin yalınız
Yüz
sürüyü varan benem
BU ZAMANDA MÜSLÜMANLAR
Müslümanlar
zamane yatlı oldu
Helal
yenmez, haram kıymetli oldu
Fakirler
miskinlikten çekti elin
Gönüller
yıkıben heybetli oldu *** ***
Peygamber
yerine geçen hocalar
Bu
halkın başına zahmetli oldu
Yunus
gel aşık isen tevbe eyle
Nasuh'a
tevbe ucu kutlu oldu *** ***
Nasuh
tevbesi : Bir daha bozmamak üzere edilen tevbe
AŞIKLAR ÖLMEZ
Ya
rab bu ne derttir derman bulunmaz
Benim
garip gönlüm aşktan usanmaz
Aşık
ki cana kaldı aşık olmaz
Canın
terketmeyen, ma'şukun bulmaz *** ***
Aşk
pazarıdır bu canlar satılır
Satarım
canımı kimseler almaz
Aşık,
bir kişidir, Bu dünya malın
Ahiret
korkusun bir pula saymaz *** ***
Bu
dünya ol ahiretten içeri
Aşıkın
yeri var kimseler bilmez
Yunus
öldü diye sela verirler
Ölen
hayvan imiş, AŞIKLAR ÖLMEZ *** ***
GÖNÜL CALABIN TAHTI
Miskinlikte
buldular, kimde erlik var ise
Merdivenden
ittiler, yüksekten bakar ise
Gönül
yüksekte gezer, dem-be-dem yoldan azar
Dış
yüzüne o sızar içinde ne var ise *** ***
Ak
sakallı pir hoca, bilemez hali nice
Emek
vermesin hacca, bir gönül yıkar ise
Sağır
işitmez sözü, gece sanar gündüzü
Kördür
münkirin gözü, alem münevver ise *** ***
Gönül
Calabın tahtı, CALAP gönüle baktı
İki
cihan bedbahtı, kim gönül yıkar ise
Sen
sana ne sanırsan ayrugada onu san
Dört
kitabın manası budur eğer var ise *** ***
Bildik
gelenler geçmiş, konanlar geri göçmüş
Aşk
şarabından içmiş, kim mana duyar ise
Yunus
yoldan azuban, yüksek yerde durmasın
Sinle
sırat görmeye, sevdiği didar ise *** ***
Dem-be-dem
: Zaman zaman
Münevver
: Bilgili, aydın
Calap
: ALLAH
Pir
koca : İhtiyar
Bedbaht
: Talihsiz
Sin
: Mezar
Sırat
: Cennet yolu
Didar
: Allaha kavusma, hakkın yüzü
KİME GÖNÜL VERİR İSEM
Kime
gönül verir isem, benim ile yar olmadı
Halim
bilip derdim sorup bana vefadar olmadı
Haktan
meğer takdir idi, Aşık oldu gönlüm sana
Hiç
kimseler bencileyin, aşka giriftar olmadı *** ***
İbrahime
Nemrud odunu, aşktır gülistan eden
Aşktan
nazar ericeğiz, gülzar oldu nar olmadı
Aşkta
kahırlar çok olur, Aşıklara gayret gerek
Yunus
aşık oldun ise, aşıklarda ar olmadı *** ***
Giriftar
: Tutkun olmak, tutulmak
Gülistan,gülzar
: Gül bahcesi
Nar
: Ateş
Ar
: Utanma
AŞK VER BANA
İlahi
bir aşk ver bana, kandalığım bilmeyeyim
Yavı
kılayım ben beni, isteyiben bulmayayım
Al
gider benden benliği, doldur içime şenliği
Diriliğimde
öldür beni, varıp orda ölmeyeyim *** ***
Bülbül
olup öteyim, dost bahçesinde yatayım
Gül
oluben açılayım, ayruk dahi solmayayım
Aşkdır
derdin dermanı, aşk yoluna koydum canı
Yunus
Emre eydur bunu, bir dem aşksız olmayayım. *** ***
Kanda
: Nerede
Yavı
kılmak: Kaybetmek
Ayruk
: Artık, baska
Eydur
: Söylemek
Dem
: An,vakit
AŞK
işitin
ey yarenler, kıymetli nesnedir aşk
Sultanları
kul eyler, hikmetli nesnedir aşk
Akilleri
şaşırır deryalara düşürür
Kayaları
söyletir, kuvvetli nesnedir aşk *** ***
Aşksızlara
verme öğüt, öğüdünden ala değil
Aşksız
adem hayvan olur, hayvan öğüt bilir değil
SUFİYİM HALK iÇiNDE
Sufiyim
halk içinde, tesbih elimden gitmez
Dilim
marifet söyler gönlüm hiç kabul etmez
Söylerim
marifeti, saluslanırım katı
Miskinliğe
dönmeye gönlümden kibir gitmez *** ***
Görenler
elim öper, tac u hırkaya bakar
Söyle
sanırlar beni, zerrece günah etmez
Dışımda
ibadetim sohbetim hoş taatım
İç
pazara gelince bin yıllık ayyar etmez *** ***
Dışım
derviş içim boş, dilim tatlı sözüm hoş
Amma
ettiğim işi dinin değişen etmez
Yunus
eksikliğini Allah'ına arz eyle
Onun
keremi çoktur sen ettiğin o etmez *** ***
Saluslanmak
: Hilekarlık, düzenbazlık.
DERVİŞLİK DEDİKLERİ
Dervişlik
dedikleri hırka ile tac degil
Gönlün
derviş eyleyen hırkaya muhtaç değil
Durmuş
marifet söyler, erene Yunus Emrem
Yol
eriyle yoldadır, yolsuza yoldaş değil
HİC BİR KİŞİ BİLMEZ BİZİ
Hiç
bir kişi bilmez bizi, biz ne işin içindeyiz
Ne
hırsımız baydır bizim, ne nefsimiz içindeyiz
Bir
kimsenin devletine, ta'nediben biz gülmeyiz
Ne
munkiriz alimlere, ne tersanın Hacındayız
Yunus
eydur hey sultanım, özge şahım vardır benim
Ko
dünya altın gümüşün, ne bakır-u tacındayız *** ***
Bay
: Zengin
Ta'netmek
: Yermek, kınamak
Özge
: Başka
Tersa:
Hıristiyan
Munkir
: İnkar eden
ERENLER YOLU
Canım
erenler yolu inceden ince imiş
Süleymana
yol kesen şol bir karınca imiş
Eydürler
idi bana aşık avare olur,
Geldi
başıma gördüm, ol söz yerince imiş *** ***
Dört
kitabın manisin okudum hasıl ettim
Aşka
gelicek gördüm, bir uzun hece imiş
İki
kişi söyleşir Yunus'u görsem diye
Biri
eydur ben gördüm bir AŞIK koca imiş
AB-I HAYAT
Ab-I
hayatın çeşmesi aşıkların visalidir
Sohbeti
aşk ile eder, susamışları yakmaya
Aşk
mı derim ben ona Tanrının uçmağın seve
Uçmak
hod bir tuzaktır eblehler canın tutmağa *** ***
Aşık
olan miskin olur
Hak
yoluna teslim olur
Her
ne dersen boyun tutar
Çare
yok gönül yıkmaya
*** ***
Ab-ı
hayat : Ölümsüzlük suyu. Ledun ilmi, Hakka kavuşma.
Visal
: Kavuşma
Uçmak
: Cennet
Hod
: Kendi.
Ebleh
: Budala
Miskin:
Benliği terketmiş
Boyun
tutmak: Teslim olmak
İŞİTİN EY YARENLER
İşitin
ey yarenler
Aşk
bir güneşe benzer
Aşk
olmayan gönül
Misal-i
taşa benzer *** ***
Taş
gönülde ne biter
Dilinde
agu tüter
Nice
yumusak söylese
Sözü
savaşa benzer *** ***
Geç
Yunus endişeden
Gerekse
bu bişeden
Ere
aşk gerek evvel
Ondan
dervişe benzer *** ***
Yaren
: Dost
Agu
: Zehir
Bişe
: Orman
SENSİN KERİM
Sensin
kerim sensin rahim, Allah sana sundum elim
Senden
artuk yoktur emim, Allah sana sundum elim
Ecel
geldi vade erdi, Bu ömrüm kadehi doldu
Kimdir
ki içmeden kaldı, Allah sana sundum elim *** ***
Gözlerim
göğe süzüldü, canım göğüsten üzüldü
Dilim
tetiği bozuldu, Allah sana sundum elim
Geldim
salacam sarılır, Dört yana sela verilir
El
namazıma derilir, Allah sana sundum elim *** ***
Cun
cenazeden şeştiler, üstüme toprak saçtılar
Hep
koyubeni kaçtılar, Allah sana sundum elim
Yunus
tap uzattın sözü, Allah'ına tutgil yüzü
Didardan
ayırma bizi, Allah sana sundum elim *** ***
Emim
: İlacım
Salaca:
Tabut taşıyan tahta
Sela
: Ölüm haberinin duyurulması
Şeşmek:
Çıkarmak
Tap
: Yeter, kafi
Didar
: Allahın cemali, yüzü
ÇAĞIRAYIM MEVLAM SENİ
Dağlar
ile taşlar ile çağırayım mevlam seni
Seherlerde
kuşlar ile çağırayım mevlam seni
Sular
dibinde mahi ile, sahralarda ahu ile
Abdal
olup ya hu diye çağırayım mevlam seni *** ***
Gökyüzünde
İSA ile Tur dağında MUSA ile
Elindeki
asa ile çağırayım mevlam seni
Derdi
okus EYYÜP ile, gözü yaşlı YAKUP ile
Ol
MUHAMMED mahbub ile çağırayım mevlam seni *** ***
Hamd
u şükrullah ile, vasf-ı kulhuvallah ile
Daim
zikrullah ile çağırayım mevlam seni
Yunus
okur diller ile, ol kumru bülbüller ile
Hakkı
seven kullar ile çağırayım mevlam seni *** ***
Mahi
: Balık
Ahu
: Ceylan
Abdal
: Derviş
ya
hu : Allah
Okus
: Çok
Mahbub:
Sevgili
DERTLİ DOLAP
Dolap
niçin inilersin, Derdim vardır inilerim
Ben
Mevlaya Aşık oldum, Onun için inilerim
Benim
adım dertli dolap, suyum akar yalap yalap
Böyle
emreyledi CALAP, Derdim vardır inilerim *** ***
Beni
bir dağda buldular, Kolum kanadım kırdılar
Dolaba
layık gördüler, derdim vardır inilerim
Ben
bir dağın ağacıyım, Ne tatlıyım ne Acıyım
Ben
Mevlaya duacıyım, Derdim vardır inilerim *** ***
Şol
dülgerler beni yondu, her azam yerine kondu
Bu
iniltim Haktan geldi, Derdim vardır inilerim
Yunus
burda gelen gülmez, Kişi muradına ermez
Bu
fanide kimse kalmaz, Derdim vardır inilerim. *** ***
CALAP
: Allah
LA ŞERiKE OKURSUN
La
şerike okursun, sonra şerik katarsın
Bire
iki demegil, fitne kimden tutarsın
Cun
KURAN gökten indi, Onu Allah buyurdu
Ondan
haber ver bana, ha kitaptan ötersin *** ***
İlim
okumaktan gerek kendözünü bilmektir
Kendözünü
bilmezsen bir hayvandan betersin
Kılarsın
riya namaz, günahın çok hayrın az
Dinle
neye varır söz, Cehennemde bitersin *** ***
Halka
fetva verirsin, Ne için sen tutmazsın
İhlas
ile gelirsen bizden nesne utarsın
Sen
fakihsin ben fakir, sana hiç tan'umuz yok
İlmin
var amelin yok, günahlara batarsın *** ***
Utarsın
: Kazanırsın
Tan
: Kınama
CANIM KURBAN OLSUN
Canım
kurban olsun senin yoluna
Adı
güzel kendi güzel Muhammed
Şefaat
eyle bu kemter kuluna
Adı
güzel kendi güzel Muhammed *** ***
Mu'min
olanların çoktur cefası
Ahirette
olur zevk u sefası
Onsekiz
bir alemin Mustafa'sı
Adı
güzel kendi güzel Muhammed *** ***
Yedi
gökleri seyran eyleyen
Kürsi'nin
üstünde cevlan eyleyen
Mi'racda
ümmetini dileyen
Adı
güzel kendi güzel Muhammed *** ***
Dört
caryar anun gökçek yaridur
Anı
seven günahlardan beridur
On
sekiz bin alemin sultanıdur
Adı
güzel kendi güzel Muhammed *** ***
Aşık
Yunus nider dünyayı sensiz
Sen
hak Peygambersin şeksiz şüphesiz
Sana
uymayanlar gider imansız
Adı
güzel kendi güzel Muhammed *** ***
Kemter
: Değersiz
Cevlan
: Dolaşma
Şek
: Şüphe
Şefaat
: Bağışlanmasını dileme
CANLAR CANINI BULDUM
Canlar
canını buldum bu canım yağma olsun
Assı
ziyandan geçtim dükkanım yağma olsun
Ben
benliğimden geçtim gözüm hicabın açtım
Dost
vaslına eriştim gumanım yağma olsun *** ***
Benden
benliğim gitti hep mülkümü dost yuttu
La-mekana
kavm oldum mekanım yağma olsun
Taalluktan
üzüştüm ol dosttan yana uçtum
Aşk
divanına düştüm divanım yağma olsun *** ***
İkilikten
usandım birlik hanına kandım
Derd-i
şarabın içtim dermanım yağma olsun
Varlık
cun sefer kıldı dost andan bize geldi
Viran
gönül nur doldu cihanım yağma olsun *** ***
Geçtim
bitmez sağınçtan usandim yaz u kıştan
Bostanlar
başın buldum bostanım yağma olsun
Yunus
ne hoş demişsin bal u şeker yemişsin
Ballar
balını buldum kovanım yağma olsun *** ***
Assı
: Kar, kazanç
Hicab
: Perde, örtü, utanç
Vasl
: Kavuşma
Guman
: Şüphe
La-mekan
: Mekansız
Kavm
: Kavim, yaşanılan yer, topluluk
Taalluk
: Alaka, ilgi
Üzüşmek
: Kesilmek, koparılmak
Sağınç
: Emel, istek
DERVİŞLİK DER Kİ BANA
Dervişlik
der ki bana sen derviş olamazsın
Gel
ne diyeyim sana sen derviş olamazsın
Derviş
bağrı taş gerek gözü dolu yaş gerek
Koyundan
yavaş gerek sen derviş olamazsın *** ***
Döğene
elsiz gerek söğene dilsiz gerek
Derviş
gönülsüz gerek sen derviş olamazsın
Dilin
ile şakırsın çok maniler dokursun
Vara
yoğa kakırsın sen derviş olamazsın *** ***
Kakımak
varmışsa ger Muhammed de kakırdı
Bu
kakımak sende var sen derviş olamazsın
Doğruya
varmayınca Murşide ermeyince
Hak
nasib etmeyince sen derviş olamazsın *** ***
Derviş
Yunus gel imdi ummanlara dal imdi
Ummana
dalmayınca sen derviş olamazsın *** ***
Kakımak
: Kızmak, öfkelenmek
Umman
: Büyük deniz, okyanus
TAŞTIN YİNE DELİ GÖNÜL
Taştın
yine deli gönül sular gibi çağlar mısın
Aktın
yine kanlı yaşım yollarımı bağlar mısın
Nidem
elim ermez yare bulunmaz derdime çare
Oldum
ilimden avare beni bunda eğler misin *** ***
Yavı
kıldım ben yoldası onulmaz bağrımın başı
Gözlerimin
kanlı yaşı ırmak olup çağlar mısın
Ben
toprak oldum yoluna sen aşırı gözetirsin
Şu
karşıma göğüs geren taş bağırlı dağlar mısın *** ***
Harami
gibi yoluma arkuri inen karlı dağ
Ben
yarimden ayrı düştüm sen yolumu bağlar mısın
Karlı
dağların başında salkım salkım olan bulut
Saçın
çözüp benim için yaşın yaşın ağlar mısın *** ***
Esridi
Yunusun canı yoldayım illerim kanı
Yunus
düşte gördü seni sayru mısın sağlar mısın *** ***
Yavı
kılmak : Kaybetmek
Yaşın
yaşın : Gözyaşları döke döke
Sayru,
sayrı : Hasta
ŞÖYLE GARiP BENCiLEYiN
Acep
şu yerde varmola şöyle garip bencileyin
Bağrı
baslı gözü yaşlı şöyle garip bencileyin
Gezerim
rum ile şamı, yukarı illeri kamu
Çok
istedim bulamadım, şöyle garip bencileyin *** ***
Söyler
dilim ağlar gözüm, gariplere göynür özüm
Meğerki
gökte yıldızım, şöyle garip bencileyin
Nice
bu dert ile yanam, ecel ere bir gün ölem
Meğer
ki sinim de bulam, şöyle garip bencileyin *** ***
Bir
garip olmuş diyeler, üç günden sonra duyalar
Soğuk
su ile yuyalar, şöyle garip bencileyin
Hey
Emrem Yunus biçare, bulunmaz derdine çare
Var
imdi gez şardan şare, şöyle garip bencileyin *** ***
Bencileyin
: Benim gibi
Bağrı
başlı : Gönlü yaralı
Göynümek
: İçten yanmak
Sin
: Mezar
Şar
: Şehir
SELAM OLSUN
Azrail
alır canımız, kurur damarda kanımız
Yuyıcağız
kefenimiz, saranlara selam olsun
Gider
olduk dostumuza, eremedik kastımıza
Namaz
için üstümüze, duranlara selam olsun *** ***
Sözdür
söylenir araya, kimse değmez bu yaraya
İltup
bizi makbereye, koyanlara selam olsun
AŞIK
oldur HAKKI seve, HAK derdine kıla deva
Bizim
için hayır dua edenlere selam olsun *** ***
Aşık
Yunus söyler sözü, Kan yaş ile doldu gözü
Bilmeyenler
bilsin bizi, Bilenlere selam olsun *** ***
Makbere
: Kabir
İltmek
: İletmek, götürmek
DERViŞLiK YOLU
Bu
dervişlik yoluna, aşk ile gelen gelsin
Ya
dervişlik neydiğin, bir zerre duyan gelsin
Hele
biz iş bu yola, gelmedik riya ile
Bu
melametlik donun, bizimle giyen gelsin *** ***
Gözüyle
gördüğünü, örte eteği ile
Bu
yol çok ince yoldur, yüreği duyan gelsin
Her
kim sever Allahı, rahmet kılar vallahi
Dil
sevgisiyle olmaz, Aşk ile yanan gelsin *** ***
İşbu
sözü diyenden, bize nişan gerektir
Sözün
kısası budur, canına kıyan gelsin
Yunus
söz ile kimse, kabliyete geçmedi
Bud
u vücud dermiyan ortaya koyan gelsin *** ***
Melamet
: Kınanma
Kabliyet
: Öne geçmek
Bud
u vücud dermiyan : Varlığını vücudunu aradan çıkaran
ŞOL CENNETİN IRMAKLARI
Şol
cennetin ırmakları akar Allah deyu deyu
Çıkmış
islam bülbülleri öter Allah deyu deyu
Salınır
tuba dalları, Kuran okur hem dilleri
Cennet
bağının gülleri, kokar Allah deyu deyu *** ***
Kimi
yiyip kimi içer, hep melekler rahmet saçar
İdris
nebi hulle biçer, biçer Allah deyu deyu
Altındandır
direkleri, Gümüştendir yaprakları
Uzandıkca
dudakları, biter Allah deyu deyu *** ***
Aydan
arıdır yüzleri, misk-i amberdir sözleri
Cennette
Huri kızları, gezer Allah deyu deyu
Hakka
aşık olan kişi, akar gözlerinin yaşı
Pür
nur olur içi dışı, söyler Allah deyu deyu *** ***
Ne
dilersen Haktan dile, Kılavuzla gir bu yola
Bülbül
aşık olmuş güle, öter Allah deyu deyu
Açıldı
gökler kapısı, rahmetle doldu hepisi
Sekiz
cennetin kapısı, açar Allah deyu deyu *** ***
Rıdvan-durur
kapı açan, idris-durur hulle biçen
Kevser
şarabını içen, kanar Allah deyu deyu
Miskin
Yunus var yarına, koma bugünü yarına
Yarın
Hakkın divanına, varam Allah deyu deyu *** ***
Tuba
: Cennet Ağacı
Hulle
: Elbise
Nebi
: Peygamber
Rıdvan
: Cennet, Cennet meleği
ELHAMDULİLLAH
Haktan
gelen şerbeti içtik elhamdulillah
Şol
kudret denizini geçtik elhamdulillah
Şol
karşıki dağları, meşeleri bağları
Sağlık
safalık ile aştık elhamdulillah *** ***
Kuru
idik yaş olduk, kanatlandık kuş olduk
Birbirmize
eş olduk, uçtuk elhamdulillah
Vardığımız
illere şol safa gönüllere
Halka
tapduk manisin saçtık elhamdulillah *** ***
Beri
gel barışalım, yad isen bilişelim
Atımız
eğerlendi estik elhamdulillah
İndik
Rum'u kışladık, çok hayır şer işledik
Uş
bahar geldi geri göçtük elhamdulillah *** ***
Dirildik
pınar olduk, irkildik ırmak olduk
Artık
denize dolduk, taştık elhamdulillah
Taptuğun
tapusuna, kul olduk kapusuna
Yunus
miskin çiğ idik, piştik elhamdulillah *** ***
HAKKI BULDUM CAN İÇİNDE
Baştan
ayağa değin, Haktır ki seni tutmuş
Haktan
ayrı ne vardır, Kalma guman içinde
Bir
isen birliğe gel, ikiyi bırak elden
Bütün
mana bulasın, sıdk u iman içinde *** ***
Girdim
gönül şehrine, daldım onun bahrine
AŞK
ile gider iken, iz buldum can içinde
Bu
izimi izledim, sağım solum gözledim
Çok
acaibler gördüm, yoktur cihan içinde *** ***
Yunus
senin sözlerin, manadır bilenlere
Söylenecek
sözlerin devr-i zaman içinde *** ***
Guman
: Şüphe
Bahri
: Deniz
CAN İÇİNDE CAN OL
Can
olgil can içinde, kalma guman içinde
İstediğin
bulasın, yakın zaman içinde
Rüku
secde de kalma, Ameline dayanma
İlm
u amel gark olur, naz u niyaz içinde *** ***
İkiligi
terketgil birlik makamın tutgil
Canlar
canın bulasın, işbu dirlik içinde
Şeriat
korucudur, hakikat ordusunda
Senin
için korunur, hasıl ordu içinde *** ***
Aynel-yakin
görüptür, Yunus mecnun oluptur
Bir
ile bir oluptur, Hakkel-yakin içinde *** ***
Aynel-yakin
: Hakka Aşık olanların ulaştığı mertebe
Hakkel-yakin
: Aşkın artıp, HAK ile BiR olma, (ayrılığın kalkması)
BÜTÜN ALEM BiR İÇİNDE
Onsekizbin
alemin cümlesi BiR içinde
Kimse
yok BiR den ayruk, söylenir BiR içinde
Cümle
BiR onu BiRler, cümle ona giderler
Cümle
dil onu söyler, her BiR tebdil içinde *** ***
Kim
gördü onu ayan, ne nakşu ne hod nişan
Söz
"len terani" dir, Musa'ya Tur içinde
Yunus
sen ne dilersin, dostu görem der isen
Ayandır
görenlere, ol gönüller içinde *** ***
Tebdil
: Değişik görünmek, değişik
ayruk
: Başka
Len
terani : Allahın, Musa Peygambere "Beni göremezsin" hitabı
Ayan
: Açık, açıkca ortada
OL CALABIMIN AŞKI
Ol
calabımın aşkı bağrımı baş eyledi
Aldı
benim gönlümü, sırrımı faş eyledi
Hergiz
gitmez gönülden hiç eksik olmaz dilden
Calab
kendi nurunu gözüme tuş eyledi *** ***
Can
gözü onu gördü, dil ondan haber verdi
Can
içinde oturdu, gönlümü arş eyledi
Bir
kadeh sundu cana, can içti kana kana
Dolu
geldi peymane, canı sarhoş eyledi *** ***
Esruk
oldu canımız, dur döker lisanımız
Ol
calabımın aşkı, beni sarhoş eyledi
Yunus
imdi avunur, dostu gördü sevinir
Erenler
mahfilinde aşka cünbüş eyledi *** ***
Faş
: Gizliyi açıklama
Tuş
etmek : Yönelmek, yöneltmek
Peymane
: Büyük Kadeh
Mahfil
: Meclis, toplantı yeri
SUN KADEHİ EY SAKi
Doldur
bize sun kadehi, Aşk şarabından ey saki
Ol
denizden içir bize, k'andan içer seyh u faki
Kim
ki bir dem sohbet ola, mufti müderris mat ola
Bir
ilahi devlet ola, ondan içen oldu baki *** ***
Okudun
yedi mushafı, ha taat gösterir safi
Çünki
amel eylemedin, gerekse var yüzyıl oku
Bin
kez hacca vardın ise, Bin kez gaza kıldın ise
Bir
kez gönül kırdı, ise gerekse var yollar doku *** ***
Gönül
mü yeğ, Kabe mi yeğ, eyit bana aklı eren
Gönlü
yeğ-durur zira kim gönüldedir dost durağı
Yunus
işin budur, hemen tutgil gönüller eteğin
Dilersen
baki olasın, gönüller oldu baki *** ***
K'andan
: ki ondan
faki
: FIKIH alimi
YA MUHAMMED CANIM ARZULAR SENİ
Arayı
arayı bulsam izini
İzinin
tozuna sürsem yüzümü
Hak
nasip eylese görsem yüzünü
Ya
Muhammed canım arzular seni *** ***
Bir
mübarek sefer olsa da gitsem
Kabe
yollarında kumlara batsam
Hub
cemalin bir kez düşte seyretsem
Ya
Muhammed canım arzular seni *** ***
Yunus
metheyledi seni dillerde
Sevilirsin
bütün bu gönüllerde
Ağlayı
ağlayı gürbet ellerde
Ya
Muhammed canım arzular seni *** ***
GELDi GEÇTi ÖMRÜM BENİM
Geldi
geçti ömrüm benim, şol yel esip geçmiş gibi
Hele
bana şöyle geldi, şol göz yumup açmış gibi
İşbu
söze hak tanıktır, Bu can gövdeye konuktur
Bir
gün ola çıka gide, kafesten kuş uçmuş gibi *** ***
Bir
hastaya vardın ise, bir içim su verdin ise
Yarın
anda karşı gele, Hak şarabın içmiş gibi
Bir
miskini gördün ise, bir eskice verdin ise,
Yarın
anda karşı gele, Hak libasın biçmiş gibi
Yunus
Emre bu dünyada iki kişi kalır derler
Meğer
HIZIR, İLYAS ola, Ab-ı hayat içmiş gibi *** ***